Mānendikûh

 Osmanlı Türkçesinde kullanılan mānend-i kûh, Farisî kökenli bir terkiptir. “Dağ gibi” manasındadır. Mānend (gibi) ve kûh (dağ) sözcüklerinden oluşur. Özgün transkripsiyonu [ مانندکوه ] şeklindedir. “Mānend” ve “kûh” ayrı ayrı yoğunlukla kullanılsa da, Osmanlı yazınında tamlama olarak nadiren görülürler. Küçük ortografik nüanslarını ihtiva eden bazı örnek metinleri inceleyelim: 

... karşudan bir cinnî elinde bir gürz manendi kûh-ı Elbruz çıkageldi, heybetle bunlara soyleyüp, eyitti: “Bunda geldünüz?“ Şeyh azimet okuyup cinnîyi müsahhâr ve mutî itti. [1] 

... Ol hisâr-ı pür sükûh metânetü menâ-azze mānendi kûh we içinde olan süwārü piyâde embûh olub. [2] 

... Sipâh-ı adûdan kırılan 
Yata bahr-ı hûn içre manend-i kûh [3] 

... Lenger-i ‘akl ile pâ-ber-câ iken mânend-i kûh 
Şimdi şûr-ı ‘aşka bak deryâ gibi cûş eyledim [4] 

... Mânend-i kûh söyleyene ver cevâbını 
Sen söyle sen işit demezem ey şebâb [5] 

... Kâmiyâ bâr-ı güneh mânend-i kûh-ı âhenîn 
Vây hâle geçmese sûhân-ı istiğfârdan [6] 

... Görür bir keşef şâh-ı şâhib-şükûh 
Gezer bahr içinde mânend-i kûh [7] 

... Bed-gûylara ‘ibret dile tâb u tüvân vir 
Mânend-i kûh-ı red ile bâz eyleme yâ Rab [8] 

... Cezb ider bu‛d-ı mesâfe olsa da sâl-i hezâr 
Fi’l-mesel mânend-i kûh-ı Kâf olursa keh-rübâ [9] 

... top u tüfeng ile mânend-i kûh-ı sütûh pâ-ber-cây-ı tecellüd ü ıstıbâr olan gürûh-ı 
haybet-pejûh-ı küffârı ser-hadd-i hayât ü zindegânîden dûr u mehcûr ve kuvvetü [10] 

... me’vâ-yı ehl-i inâd şehrdür kim âdem ġulusı fürseng-be-ferseng yir gider ol diyârda müctemi‘ olan küffâr piyâde vü süvâr mukātele ecliçün mukābeleye geldüklerinde âsâkir-i gerdûn-me‘âsir lüyûsınun her biri kim zahâmet ü cesâmetde mânend-i kûh-ı mehîb ve sümüvvi senâm-ı şecâ‘atde çün tavd-ı azîm ayyûka karîbdür [11] 

... Der-sitâyiş-i sun‘-ı Hudâ-yı kâdim ve tell-i âlî-i azîm, kûh-ı ibret-nümâ, makâlid-i bâlâ, püşte-i bülend, mânend-i kûh-ı Demâvend, yaylalar güzîdesi ya‘nî Bingöl yaylası.. [12] 

... Kûh ise nâmı nola mânend-i kûh 
Bana ondandır bu âsâr-ı şükûh [13] 

... Sandı ol iki sahâbe k(i)'ol gürûh 
Kim hücûm ile gelür mânend-i kûh [14] 

1: Saltuk Gazi’nin Seyahatlerindeki Masal Coğrafyaları, 2: Francisci A Mesgien Meninski Lexici Arabico-Persico-Tvrcici: Tomus Tertius, Volume 3, 3: Ahmet Paşa Dîvânı, 4: Koca Râgıb Paşa ve Dîvân-ı Râgıb, 5: Pend-Nâme-i Meşâmî, 6: Kâmi’nin Tuhfetü'z-Zevrâ Adlı Mesnevîsi, 7: Behiştî Ahmed’in İskender-nâme’si, 8: Sa’id Giray Dîvânı, 9: Arpaemîni-zâde Mustafâ Sâmî Dîvânı, 10: Belgrad hakkında Ragıp Paşa`ya ait bir risale: Fethiyye-i Belgrad (1739), 11: Kanuni Sultan Süleyman'ın Alaman Seferi'ne Dair Yeni Bir Metin, 12: Evliya Çelebi Seyahatnamesi, 13: Mustafa Reşit'in Müntehabât-ı Cedîde İsimli Antolojisi, 14: Online Kamûs-ı Türkî.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Masal Dünyalarına Giriş

İkinci Doğa

Gizli Özne

1913 Tarihli bir öykü

Acınak