1913 Tarihli bir öykü
Alman Edebiyatından çeviri olarak yayınlanan, imzasız ve 1913 tarihli Osmanlı Türkçesi bir öykünün Latin harfleri ile yeniden transkripsiyonu:
_ 86 _
“Kapat Gözünü Nine”nin Hikâyesi
“Kapat Gözünü Nine” akşamları ne zaman çocuklar usulca masanın etrafına toplanmış olursa o zaman gelir. Merdivenleri hiç gürültü yapmadan hafifçe çıkar. Kapıyı yavaşça açar. Büyük bir ustalıkla çocukların gözlerine bir avuç ince kum serper. Çocuklar derhal uyurlar. “Kapat Gözünü Nine” ayaklarının ucuna basarak gelir ve daima elinde tuttuğu değnekle çocukları okşar, öper. Artık onlar da derin bir uykuya dalmış olurlar.
“Kapat Gözünü Nine” çocukları çok sevdiğinden onlara hiç fenalığı dokunmaz. Bilakis daima iyilik eder. Gündüz uslu oturanlara, annesine eziyet etmeyenlere geceleri daima güzel ve tatlı rüyalar gösterir. O, her vakit çocukların uslu olduklarını ister. Bunun için de onlarla görüşeceği zaman daima uyutur. Çünkü çocukların en uslu zamanları uyudukları zamandır.
Çocuklar güzelce uykuya daldıkları vakit “Kapat Gözünü Nine” yatağın bir köşesine oturur. Oh! O ne kadar süslenmiştir. Rengi mavi akisler yapan ipekli esvabı kendisine ne kadar yaraşır. “Kapat Gözünü Nine” evinden çıkarken ayağına altı çuhalı terliklerini giyer. İki koltuğuna iki şemsiye alır. Bunlardan birisi güzel resimlerle süslenmiştir ki bunu sevimli ve uslu çocukların üstüne açar. Bu çocuklar sabaha kadar güzel rüyalar görürler. Diğer şemsiye ise siyahtır. Bunu yaramaz ve huysuz çocukların üstüne açar. Bunlar da hiç rüya görmeden uyurlar. Sabahleyin kalkınca çay başında annelerine anlatacak hiçbir hikayeleri bulunmaz. Bakın, bir gün “Kapat Gözünü Nine” küçük Firhan’a neler gösterdi. “Kapat Gözünü Nine” Firhan’a dedi ki:
— Dinle, fakat sakın korkma. Ben sana gayet küçük bir fare göstereceğim. (Hakikaten nine elinde tuttuğu mini mini sevimli bir fareyi gösterdi.) Bu, seni bir düğüne davet etmeye geldi. Bu gece iki fındık faresi evlenecektir. Düğün senin odanın penceresi altında olacağından hepsi düğünde senin de bulunmanı istemişler. Bu fareyi de seni davet için göndermişler.
Firhan dedi ki:
— Fakat o kadar küçük delikten ben nasıl girebilirim?
Nine cevap verdi:
— Sen hepsini bana bırak. Ben seni oradan geçirtecek kadar küçültürüm. Sonra, elindeki sihirli değnekle Firhan’a dokundu. O da yavaş yavaş küçülmeye başladı. Nihayet parmak kadar oldu, kaldı.
— Haydi bakalım. İnsan düğün vesaire gibi yerlere süslü olarak giderse pek yakışır. İşte senin de taş bebeklerin var.
...
"Mitolojiden firar eden ilk özgür düşünce masaldır..."
YanıtlaSilİnsandaki zihinsel süreçler iki tür zeminde sürdürülür; akıl ve hayal gücü. Akıl gerçeğin, hayal gücü ise gerçek ötesinin peşindedir. Akıl uzaklaştırır, ön çalışmalı ve kaygılıdır. Hayal gücü ise yakınlaştırır, ön çalışmasız ve sakindir.
Masalların hayal gücü ile tasarlandığı düşünülürse sözel biçiminde ilk bozulma, yazılı biçiminde ise ikinci bozulma gerçekleşecektir. Çünkü insanın iç dünyası hiçbir kalıba sığdırılamaz.
İç dünyada yaşayan özgür duyguların sözcüsü olan masallar, her çağda ve her yaşta insanın ilgisini çekmiştir. Aklî değil daha çok düşsel unsurlarla öne çıkan masal, bu yönüyle faydalı pek çok işleve sahip bir ürüne evirilebilir.
Sözel bir halk edebiyatı türü olan masalın genellikle informel olduğu düşünülse de öyle değildir. Olay, yer, uzam ve çözüm öğeleri ile kurgu gerçekleştirilir. Eylemler önceliklidir, betimlemeler çok azdır. Bu özellikleriyle masal bazen bir aksiyon filmi kadar sürükleyici olabilir. Masal olaylarla ilerler, psikolojik yorumlar pek yoktur. Kurgu basittir, ayrıntılar yer almaz. Masallar bilinmez sonlu olmazlar, sonunda mutlaka bir çözüme ulaşmalıdır.
Kalıtsal aktarımlar gibi masallar da nesilden nesile aktarılır. Bu aktarımlarda kültürel birikimler, inanışlar ve ahlak ödevleri bulunur. Hayal ürünü her masal aynı zamanda çocuklar için bir eğitim materyali konumunda olabilir. Ayrıca hoşça zaman geçirmenin de güzel bir yoludur ve yetişkinlerden ziyade çocukların dünyasına yakındır. Masallar insanların ortak düşsel alanlarıdır.
"The first free thought that came out of Mythology is fairytale."
SilThe cognitive processes in humans are carried out on two grounds: Mind and Imagination.
Mind seeks reality while imagination seeks what is beyond reality. Mind distracts, its preplanned and anxious. Meanwhile imagination unites, it's unplanned and calm.
Considering fairy tales are designed with imagination, the first deterioration will be realized orally, and the second one will be realized in written form because humans' inner world can't be put into any shape.
Fairy tales that are the voices of free emotions living in the inner world have attracted people's attention of all ages in every period.
From this aspect, fairy tales that stand out with imaginary elements rather than with rational ones can be turned into an output that has many features.
Even though it is thought that fairy tale which is an oral type of folk literature is informal, it is actually not. Fiction is put out with event, place, extension and solution factors. Actions are privileged, descriptions are less taken into the stories. With these features, fairy tales sometimes can be as immersive as an action movie. Fairy tail carry on with events, there isn't many psychological interpretations. The fiction is simple, it doesn't have many details. Fairy tales' endings don't remain a mystery, it should be concluded eventually.
Fairy tales are passed down like genetic information. These informations include cultural accumulation, beliefs and moral injunctions. Every imaginary fairy tale can be also an education material for children. It's also a good way to spend your time enjoyably. Fairy tales appeal to children rather than adults. Fairy tales are humans' common imaginary space.